6 Aralık 2008 Cumartesi



yusuf, dedi zuleyha;

seni sevdiysem, seni her gormemde ikinci kez gormedigimden. her gormemde seni yenidenmis gibi degil, yeniden gordugumden. odama her girisinde ilk kez girdiginden. kendi kendinde bile tekrarlanmadigindan sen.

sevdim seni, seni sevdiysem, bir esikten gectigimdendir. bir kentin icine dustugumden ve bir kenti icime dusurdugumden. ben ki tum savaslarimda hem kumandan hem neferdim. bu yuzden seni sevdim.

ve biliyor musun, seni sevdiysem, butun ruhlarin yaratildigi ve henuz ruhlara cesetlerin bicilmdigi o mecliste, senin yaninda yer almis oldugumu hatiramda tasiyor oldugumdandir bu. bunca kolay terkediyorsam varligimi senin varligina o simsek pariltisi anin anisini gozbebeklerimde sakliyor olusumdandir.

bu kadar tanidik buluyorsam kalbimi kalbine, o ezeli ugultuyu hala kulaklarimda tasidigimdandir.

yusuf, dedi zuleyha, seni sevisim, ilk anda hem kendi basimi verdigim hem senin basini goturdugum bir ihtilal olacak. ama yazgi kan'i ihlal edilmis bu ihtilali bozacak ve her sey guzel olacak. zaman gecsin, her sey sonra olacak. cok yakinda bir bela ortusu ortulecek uzerine senin. ama askin hulasasi, cok gecmeden varligin nizaminda anlam kendisini bulacak.*


nazan bekiroğlu

Hiç yorum yok: